Viking Mitolojisi İle İlgili Detaylı Bilgiler

Viking Mitolojisi İle İlgili Detaylı Bilgiler

Total
0
Paylaşım

İskandinavya’da yaşamış olan Vikinglerin Kuzey Germenler soyundan geldikleri düşünülmektedir. Hristiyanlığın bu coğrafya da yayılmasına kadar Viking Mitolojisi varlığını sürdürmüştür. Hristiyanlığın kabulüyle birlikte mitoloji dinsel bir kabulün dışına çıkarak edebi bir hale bürünmüştür. Dünya mitolojileri arasında mitleri ve edebi yönüyle önemli yer tutan Viking Mitolojisi arkasında günümüze kadar ulaşan birçok edebi eser bırakmıştır. Viking Mitolojisi, İskandinav Mitolojisi olarakta isimlendirilmektedir. Birçok mitolojik inançta olduğu gibi Viking Mitolojisinde de doğa olayları tanrısal olgularla bağdaştırılmıştır. Örneğin, gerçekleşmiş büyük doğa afetleri iki güçlü tanrının birbiriyle mücadelesinin sonucu olarak kabul edilmiştir. Tanrılar, devler, elfler, cüceler ve farklı dünyaları içeren çok sayıda kahramanlık destanı İskandinav edebiyatının temel taşlarını oluşturmuştur.

Viking mitolojisini günümüze getiren en önemli kaynakların başında Edda’lar gelir. Eddalar;Nesir Edda (Genç Edda) ve Manzum Edda olarak ikiye ayrılırlar. Eddaların yazarı SnorriSturluson olarak kabul edilir ancak bu yanlıştır çünkü Snorri bunları yazıya dönüştüren kişidir. Eddalar, Viking halkının kültürel mirasıdır, Snorri sadece bunları yazıya çevirmiştir ve bunu kitabı ‘ataların hatıraları’ şeklinde açıklayarak ifade eder. Snorri Sturluson orjinalikarmaşık ve uzun olan manzumları düz yazı haline getirmiştir. Bir diğer ismi Codex Regiusolan Manzum Edda genelde bu isimle bilinir. Codex Regius, Viking mitolojisine dair en eski bilgileri içeren yapıttır ancak Nesir Edda dan sonra keşfedilmiştir.

Bir diğer tarihsel kaynak olan ‘’sagalar’’ günümüzde edebi tür olarak kabul edilmelerine karşın Viking mitolojisinin temel kaynaklarındandır. On üçücü yüzyıl’da yazıya geçirildiği tahmin edilen sagalar, destan niteliği taşırlar ve bu yüzden abartılı söylemler içerirler. Bizzat Vikingler tarafından yazılan bu eserlerin temel amacı mitolojilerinin bu kadim bilgilerini gelecek kuşaklara aktarmaktır. Vikingler ile ilgili birçok bilgi sagalar tarafından günümüze gelmiştir. Bir başka kaynak olarak kabul gören Run taşları yine Vikinglerin kendisi tarafından yapılmıştır; mitolojik ve tarihi birçok bilgiyi içermektedir. On iki ve on dördüncü yüzyıllar arası dikildiği tahmin edilen bu taşların boyutları değişiklik göstermektedir kimi 3 metre iken kimi bir elin avucuna sığmaktadır.

Yggdrasill

 
İskandinav mitolojisi efsaneleri arasında en bilineni olan Yggdrasil, bir dişbucak ağacıdır ve bu ağaç Viking Mitolojisi varlıkların (tanrılar, devler, elfler, cüceler vs.) merkezidir. Viking mitolojisinde dokuz dünyayı içeren bir kozmos hakimdir. Bu dünyalarda ilki Asgard’dır ve Aesir üyesi tanrı ve tanrıçaların dünyasıdır. Alfheim ikinci dünyadır ve ışık elfleriburada yaşarlar. Üçüncü dünya olan Nidavellir, Kara-Elf’lerin ve Cücelerin yaşam sürdüğü dünyadır. Ölümlülerin yani fanilerin yaşadığı dünya olan Midgard (anlamı Orta Dünyadır) dördüncü dünya olarak karşımıza çıkar ve Vikingler burada yaşamaktadır. Beşinci dünya olan Jotunheim, devlerin dünyasıdır. Aesir üyesi tanrılarla giriştikleri savaşı kaybeden Vanir tanrıları, Vanaheim adı verilen altıncı dünyada yaşamaktadırlar. Buz ve kar dünyası olan yedinci dünya Niflheim, ateş ve lav dünyası olan sekizinci dünya ise Muspellsheim’dir. Dokuzuncu ve sonuncu dünya olan Helheim ise kötülerin yaşadığı dünyadır. (‘’hel’’ kelimesinin İngilizce de cehennem anlamı taşımasının sebebi olarak bu dünya gösterilmektedir ancak bu sadece ispatlanmamış bir teoridir)

Yggdrasill bu dokuz dünyayı bir arada tutan bir ağaçtır ve kozmosun merkezidir. Ayrıca bu merkezi Tanrıların her gün ziyaret ettiğine ve kurulların burada toplandığına da değinilir. Yggdrasill, başı ve sonu olmayan bir olgudur yani ebedidir, bu öyle bir ağaçtır ki dalları arşa kadar uzanır.

 İskandinav mitolojisi için ölüm ve sonrası inancı alışık olunandan biraz farklıdır. Ölümden sonra ruhların gidebileceği, birinci seçenek Valhalla; savaşarak ölenlerin ya da kurban edilen insanların gittiği yerdir. Odin’e ait olan Valhalla bir saraydır bu yüzden Vikingler savaşmayı kutsal kabul etmişlerdir. Viking mitolojisinde herşeyin yok olacağı savaş olarak kabul edilen Ragnarok’ta, Valhalla’ya giden savaşçılar savaşma hakkı kazanacaktır. İkinci seçenek olan Helheim, Valhalla’ya gidemeyen ruhların gittiği yerdir. Helheim’e gitmek için iyi ya da kötü olmak gerekmez burası normal canlıların ölünce gittiği yerdir, günah ya da sevap kavramı yoktur. Kısaca ölüm ve sonrası ikiye ayrılır; kahramanlar ve sıradan olanlar.

Viking Mitolojisi Yaratılış

İskandinav mitolojisi evrenin başlangıcını ateş ve sisten oluşan bir alemle ifade eder.Kozmos; buzlarla kaplı karanlık alemi olan Nilfheim ve herşeyin yanmış halde bulunduğu ateş(ışık) alemi Muspellheim’den oluşmaktadır. Bunun dışında Ragnarok savaşında yerinden ayrılıp dünyaya ateşe verece ve Tanrıları öldürecek olan Surtr yaşamaktadır. Nilfheim ve Muspellheim arası hiçliktir ve burası “Ginnungagap” olarak isimlendirilir. Nilfheim’in buz gibi suları ve Muspellheim’in lavları Ginnungagap’a buluşmuş, eriyen buzlar suya dönüşmüş ve bu suyun içinde büyük bir insan sureti ortaya çıkmıştır. Bu suret ilk dev olan Ymir’dir, daha sonra bir suret daha belirmiştir bu da dev bir inek olan Audhumla’dır. Ymir bu ineğin sütüyle beslenir ve ikisi buz kalıplarını yalayarak içinden dışarı bir insan çıkarırlar. Buzların içinden çıkan bu insan tanrıların atası olan Buri’dir. Kolundan ve bacağından başka devler doğuran Ymir’in bir kızı Buri ile evlenir ve Bor adında erkek bir çocukları olur. Bor’da bir başka dev kadınla evlenir ve üç tane oğlu olur; Odin, Ve ve Vili. Bu üç erkek kardeş büyüyüp alemler yaratmaya karar verir ve bunun için en müsait bölgenin Ginnungagap olduğunu düşündüler. Dünyaları ve yaşamı yaratmak için Ymir’i öldürürler. Ymir’in kanlarında iki dev Bergelmir ve karısı dışında bütün devler öldü. Bu zamandan sonra ki bütün devler bu iki devin soyundan gelecektir. Alemler yaratmaya karar veren bu üç kardeş, Ymir’in etinden toprak, kemiklerinden dağ, kanından denizler ve terinden de nehirler yaratırlar. Kafatasını gök kubbe, beynini ise bulutları yaratmak için kullanırlar. Devler tarafından bir saldırıya uğramamak için kirpiklerini etrafına sur örmek için kullandıkları Midgard’ı inşa ederler. Ancak bu diyar bomboştur, birgün üç kardeş iki kütük bulurlar ve Odin onlara hayat verir, biri kadın biri ise erkek olur. Erkeğe Ask, kadına ise Embla ismini verdirirler ve insan ırkı Midgard’da çoğalmaya başlar. Viking mitolojisinde Odin’in herkesin babası ya da baş tanrı olarak nitelendirilmesinin sebebi budur.

Viking Mitolojisi Sembolleri

Valknut

Valknut’un anlamıyla ilgili iki tahmin bulunmaktadır. Valknut birçok kaynağa göre Odin’isembolize etmektedir ve anlamının savaşta katledilen savaşçılar olduğu düşünülmektedir. Bu sembolün savaşa giden askerlere cesurluk verdiğine ve savaşta yenen taraf olmalarına yardım ettiğine inanılmaktadır. Bir başka tahmin ise Hrungnir’in kalbini sembolize ettiğidir. Hrungnirüç köşeye sahip taş gibi bir kalbe sahip bir devdir. Bir ziyafet sırasında taşkınlık çıkaran bu devi durdurmak zorunda kalan Thor onu öldürmüştür.

Mjöllnir

Viking mitolojisinin günümüzde bilinen en meşhur sembolü Thor’un çekici olan Mjöllnir’dir. Mjöllnir, şimşek, parçalayıcı ve fırtına anlamlarına gelmektedir. Bu çekiç Aesirmeclisine üye tanrıların sahip olduğu silahların en güçlüsü olarak kabul edilmektedir ve kutsama törenlerinde de kullanır. Thor bu büyük çekici kullanarak şimşek ve yıldırımları kontrol edebilmektedir.  Snorri Sturluson Edda’ da şöyle der; ‘’Thor öldürüp yediği bir keçinin kemiklerini bir araya getirmiş ve çekicini kullanarak keçiyi tekrar hayata döndürmüştür. ‘’

Helm of Awe/Aegishjalmur

Viking mitolojisinin en güçlü sembollerinden biri olan Helm of Awe; askerleri savaşırken korumak için kullanılan sihirli bir figür olarak kabul edilmiştir, öyle ki askerler savaş sırasında bu sembolü alınlarına çizerlermiş.

VegvisirSavaşta askerlere yol gösterip rehberlik ettiğine inanılan semboldür. Askerler bu sembolü alınlarına kan ile çizerler ve kazanmak için bunun yardımcı olacağını düşünürlerdi. Helm of Awe ile hem kullanım açısından hem de şekil bakımından benzerdirler.

Freyra

Tanrıça Freyran küçük bir heykel modeli olarak karşımıza çıkar. Freyra yazı ve doğurganlığı temsil eder, ailesinde mutluluk isteyen, oğul sahibi olmak isteyen ya da iyi sanşdileyen insanlar tarafından kullanılmıştır.

Ouroboros

Kendi kuyruğunu yiyen bir yılan olarak tasvir edilen bu sembol; geleceği, geçmişi, sonsuzluğu, yok oluşu ve yeniden doğuşu sembolize eder. Aynı zamanda manevi ve maddi duyguların birliğini sembolize ettiği de düşünülür.

İskandinav Mitolojisi Tanrıları

Viking mitolojisi tanrıları, Yunan mitolojisinde ki tanrılar sistemine benzemektedir (on ikili tanrı sistemi). Aesir adında bir tanrılar meclisi vardır ve bu meclisi on bir tanrı bir tane de tanrıça dan oluşmaktadır. Tanrıça olarak mecliste bulunan tek kadın Freya’dır ve meclisin on üçüncü üyesidir (her kaynak onu meclis üyesi olarak kabul etmemektedir). Aesir meclisinin her bir üyesine As denir ve bu tanrılar dünyalara, yaşayanlara ve insanlara hükmeder. Tanrıçaların bir araya gelerek oluşturdukları meclisin adı Asynjur’dur ve yirmiden fazla tanrıça bu meclisin üyesidir. Vikinglerden günümüze gelen destanlarda ve şiirlerde tüm tanrı ve tanrıçalara ait bilgiler bulunmaktadır ancak bazıları hakkında çok uzun betimlemeler ve anlatımlar mevcutken bazıları hakkında az bilgi bulunmaktadır hatta bazıları sadece isim olarak geçerler. Vikinglerin tanrılara ibadet ediş şekliyle ilgili günümüze ulaşan bilgiler göstermektedir ki; onlar duaları ve istekleri hangi yöndeyse o alanda güçleri olan tanrıya ya da tanrıçaya ibadet ya da dua etmişlerdir. Örneğin, dünyaların da veba salgını ya da kıtlık sorunu olan insanlar Thor’a dua ederken, savaştan kurtulmak için Odin’e dua etmişlerdir. Günümüze ulaşan tarihsel ve yazılardan anlaşılıyor ki İskandinav Mitolojisi için en büyük tanrı Thor’dur.

Odin

Odin ilk ve baş tanrı olarak kabul edilir, bu nedenle bir diğer adı da Alfödr’dür yani tanrıların tümü ve tüm tanrıların tanrısı. Odin sadece Viking mitolojisinde değil Germen ve Sakson mitolojilerinde yer sahibidir. Etimoloji araştırmacıları Odin kelimesinin anlamının hiddet veya öfke olduğu sonucuna varmışlardır. Odinyazılı Viking kaynaklarında saygı duyulan ve sevilen bir tanrıdır, ondan bahsedilirken genelde övgüler kullanılmıştır. Aynı zamanda şekil değiştirme yeteneklerinden de bahsedilir ki Viking mitolojisinde birçok doğaüstü varlık bu güce sahiptir.  Odin’in Friggile beraberliğinden diğer tanrıların doğduğu söylenir ve Odin’i dev ırkından kabul ederler. Alfödr yani Odin, bilgeliğin ve bilginin merkezi olarak ifade edilir. Nesir Edda’da Odin şöyle anlatılır; Aesir meclisinin en güçlüsü ve en yaşlısı (bazı kaynaklar da üye olmadığı ama meclisi onun yönettiği söylenir), herşey onun yönetimindedir ve tüm tanrılardan üstündür, tanrıların hepsi ona atalarına itaat eder gibi itaat eder. Vikingler savaşçı bir toplumdur; Odin savaşta ölmeyi kutsal kabul eder, inanışa göre savaşta ölenler onun çocuğudur ve ölünce onun sarayı olan Valhalla giderler.

Frigg

Baştanrı Odin’in karısı olan tanrıça Frigg’in yaşayan bütün canlıların kaderinin bildiği ama herhangi bir müdahalede bulunmadığı belirtilir. Odin’in sahip olduğu gibi bilgiye sahip, bilge bir tanrıçadır. Frigg her ne kadar Odin’in karısı olsa da başkalarıyla da birliktelikleri vardır yani tek eşli değildir bu nedenle Yunan mitolojisinde ki Hera ile bağdaştırılır. Frigg ve Frejya’nın aynı kişi olduğuna dair birçok tahmin vardır, kaynaklarda bu iki isim ayrı kullanılsa da aynı gibi anlatılır.

Thor

Gök gürültüsü, yıldırım ve fırtınaya hükmedebilen Thorİskandinav mitolojisi dışında da kendine yer bulmuştur. Odin’in oğlu olan Thor tanrıların ve insanların en güçlüsüolarak kabul edilmektedir. Gök olayları ile anılsa da insanlar hastalık ve kıtlık içinde Thor’a dua etmişlerdir. Takipçileri veba ve kıtlığa karşı kendisine adaklar adamaktadır. Eddalarda krallığıBilskirnir isimli sarayından yönettiği söylenir. Mjöllnir isimli bir çekici sahiptir ve bu çekiçle gök olaylarına yön verir, yıldırım ve şimşeği yönlendirir. Çekicikadar bilinmese de Megingjörd adlı büyülü bir kemeri ve Jarngreipr adı verilen eldivenleri vardır. Aesir’in üçüncü üyesi olan Thor, genelde kızıl sakallar ve altından daha sarı saçlar ille tasvir edilir. Thoryazılı kaynaklarda bir kurtarıcı olarak nitelendirilir hem tanrıların hem fanilerin sürekli yardımına koşmuştur.

Tyr

Tek elli bir tanrı olan Tyr, Aesir meclisinin yedincisidir. Savaşlardan sorumlu bu tanrının babası bazı kaynaklarda Odin bazı kaynaklarda ise Hymir olarak geçer.

Loki

İskandinav mitolojisi kapsamında hilekarlığı vedüzenbazlığı ile tanınılan Loki’nin tanrı olup olmadığı ile ilgili şüpheler mevcuttur. Loki aslen Jotunheimlidir ancak Asgard’da yaşadığı için onlarla birlikte anılır. Sigyn ve Angrboda’nın eşi olan Loki’nin;,Fenrir, Narvi, Jormungandr, Vali, ve Hel adlarında çocukları vardır. Helheim’e hükmeden Hel yeraltı tanrıçasıdır ve ölülere hükmeder. Fenrir ise Ragnarok savaşı sırasında Odin’iyiyen kurttur aynı zamanda Tyr’ın elini ısırmıştır. Kaynaklarda büyüklüğüne sürekli dikkat çekilen bu kurdun ağzının biraz daha büyük olması durumunda bütün evreni biranda yutabileceğinden bahsedilir. Jormungandr ise yine Ragnarok savaşında Thor’u zehirleyerek öldüren iblis yılandır. Loki ile ilgili belki de en ilginç bilgi, Odin’in atı Sleipnir’in annesi olmasıdır. Loki, genellikle yüzünde kurnaz bir gülüşü olan cambaz olarak resmedilir.  En önemli yeteneği ise muazzam bir şekil değiştirici olmasıdır, hemen hemen bütün canlıların şekline girmektedir.

En büyük eğlencesi tanrı ve tanrıçaları sinirlendirmek olan Loki, ışığın ve saflığın tanrısı olan Baldur’un ölümünden sorumlu kişidir. Bu ölüme sebep olması nedeniyle mağaraya kapatılan Loki, Ragnarok gerçekleşene kadar orada kalmıştır (Ragnarok başlamadan önce eşi Sigyntarafından kurtarılır). Ragnarok savaşı sırasında Naglfar gemisini kullanmış ve Heimdalltarafından öldürülmüştür.

Baldr/Baldur

Baldur, Odin ile Frigg’in oğludur. Günümüzde İngilizcedeki bold “cesur” kelimesini kökenibu tanrının isminden almıştır. Baldur ışık, güzellik, saflık ve barışı temsil etmektedir. Baldur’dan mitolojik metinlerde ve tarihsel kaynaklarda çokça bahsedilmektedir. SnorriSturluson Baldur’un birçok övgü aldığını ifade etmektedir. Bu övgülerden bir tanesiBaldur’un parlaklığını ifade etmek için kullanılan ondan ışık yansırdı betimlemesidir.Edda’da Baldur’un Aesir meclisinde ki en zeki, en adil ve cana yakın tanrı olduğu ifade edilmektedir. Bir gün Baldur ona zarar verileceğine dair kötü bir rüya görür, bunun üzerine annesi olan tanrıça Frigg yaşayan her varlığa ona zarar vermemesi için yemin ettirir. Ancak ökseotunu önemsiz bularak zaten Baldur’a bir zarar veremeyeceğini düşünür. Bunu öğrenen Loki, bir tanrının ökse otundan yapılan bir silahla Baldur’a saldırmasını sağlar. Ve annesinin zararsız gördüğü ökseotu ölümüne neden olur. Baldur’un ölümünün önemi büyüktür çünkü Ragnarok’a giden olaylar dizisinde ilk adım bu olmuştur.

Freyr

 
Bereket tanrı olarak kabul edilen Freyr gün ışığı ve tarımlada ilişkilidir. Aesir meclisinin altıncı üyesi olarak kabul edilen bu tanrıça Freyra’nın erkek kardeşidir. Vikingler, Freyr’e barış zamanlarında ibadet ederlerdi. Alfheimr yani elflerin dünyası Freyr’in hükmündedir. Tanrıça Freyr’in Skidbladnir isimli bir gemisi vardır ve bu gemiyi katlayıp cebine koyabildiği söylenir. Freyr ile ilgili en meşhur mit sevdiği dev için kılıcını(kaynaklarda bu kılıcın kendi kendine savaşabildiği belirtilmektedir) bırakması ve bu kılıç olmadığı için Ragnarok sırasında Surtr tarafından öldürülmesidir.

Bragi

Bragi, Aesir meclisinin sekizinci üyesidir. Şiir, müzik ve özellikle de harp tanrısı olarak nitelendirilmiştir. Skaldlarınkoruyuculuğunu üstlenen Bragi bir insanın skald olabilmesi için gereken özellikleri barındıran öyküler anlatır. Bragininyetenekleri arasında kelime becerisi ve konuşma yeteneği de yer almaktadır. Bilge bir tanrı olan Bragi, şiir yazanlara Bragr yani şair ismini verir. Viking mitolojisinin en bilinen mitlerinden biri Bragi ve karısının tanrılara elma armağan ettiği mittir.

HeimdallHeimdall, Aesir meclisinin bulunduğu yer olan Asgard’ın koruyucusudur. Eddalar’da ‘’beyaz tanrı’’ olarak anılan Heimdall, Aesir meclisinin dokuzuncu üyesidir. Ve yine Eddalar’dabirbirleriyle kardeş olan dokuz kadından doğduğu belirtilir. Viking mitolojisinde ki en önemli olaylardan biri olan Ragnarok sırasında Gjallarhorn’u üfleyecek ve savaşın başlangıcını haber verecek kişi Heimdall’dır. Bu savaş sırasında Loki ve o birbirlerini öldüreceklerdir.

dr

Kışı temsil eden tanrı Hödr, Aesir meclisinin onuncu tanrısıdır. Diğer tanrılardan en büyük farkı kör olmasıdır. El yeteneği çok gelişmiş olan bu tanrı güçlüdür ve diğer tanrılar ondan çekinmektedirler. Eddalarda insanlar arasında yaşanmış en talihsiz olay olarak, Hödr’ünLoki’nin dolduruşuna gelip ökse otuyla Baldur’u öldürmesi gösterilir.

Forseti

Aesir mecilisinin on ikinci tanrısı olan Forseti, adalet ve dürüstlük tanrısı olarak tanımlanır. Babası Baldur, annesi ise Nanna’dır. Eddalar’da Forseti’nin insanlar arasında ki anlaşmazlıkları çözdüğünden bahsedilir.

Vidarr

Orman, sessizlik ve intikamın tanrısı olarak tanınan Vidarr, Aesir’in on birinci üyesi ve Odin’in oğludur. Ragnarok sırasında babasını öldüren kurt Fenrir’i öldürdüğü için intikam tanrısı olarak geçer. Tanrılar tapınağında yaşayan Vİdarr’ın kalın bir ayakkabısı vardır, bu ayakkabı kurdu öldürmeye çalışırken kurdun dişinin ayağına geçmesine engel olmuştur. Bu kalın ayakkabının yapımında zamanın en başından o güne kadar oluşan malzemeler kullanılmıştır, efsaneye göre Aesir’ e yardım etme isteği duyan bütün parçalar bu ayakkabıya bürünmüştür. Vidarr, Thor ile kıyaslanacak kadar güçlü bir tanrıdır ve bütün tanrılar ona güven duyar.

Freya

Aesir mecilisinin on üçüncü ve tek kadın üyesidir. Odin’in kadın versiyonu bir tanrıça olarak görülmektedir ve en meşhur tanrıçadır. Viking mitolojisinde aşkı, güzelliği, tutkuyu ve savaşı temsil eden tanrıça olan Freya (bazı kaynaklarda Frigg ile aynı tanrıça olduğu söylenir), güzelliği ve dişiliği ile öne çıkmaktadır, okadar güzeldir ki herkes onunla birlikte olmak ister. Savaş tanrıçası olarak da kabul edilen Freya baş tanrı Odin’le bir anlaşma yapmıştır. Savaşlarda ölen askerlerin ruhlarını paylaşmaktadırlar (bu nedenle ölüm tanrıçası olaraktaanılmaktadır). Tanrıça Freya ölen kahramanların ruhlarını Sessrumnir Sarayı’na alır. Aşk ve doğurganlık tanrısı olan Freya kadınların cinselliği ve duygusallığı üzerinde kontrol sahibidir. Hamile kalmak isteyen kadınlar Freya’ya dua ederler. Freya’nın bir diğer sihirli gücü şekil değiştirebilmektir, en çok şekline büründüğü şey ise şahindir hatta bu nedenle pelerininde bir şahin tüyü bulunmaktadır. Freya’nın pelerinini giyen kişinin de bir şahine dönüşebileceğine inanılır. İki büyük kedinin çektiği bir araba ile tasvir edilen Freya sihirli bir kolyeye (birisingamen) sahiptir.

İskandinav Mitolojisi Yaratıkları

İnsan olmayan ve doğaüstü güçlere sahip canlılara verilen genel isim Jötnar’dır. Viking mitolojisinde birçok kelime alışıldık anlamlarında kullanılmaz, örneğin dev kelimesi günümüzde kullanıldığı anlam olan büyüklük sıfatını taşımaz. Daha çok bir şeyin çokluğu o şeyi o konuda dev yapar, çok güzel, çok güçlü, çok çirkin, çok büyük, çok kısa gibi.

Oluşan ilk varlık Ymir bir devdir ve Odin onun soyundan gelmektedir. Bazı kaynaklarda devlerin Jǫtunheimr’de yaşadıkları söylenir ancak bazı kaynaklar da devlerin insanlar ve tanrılar arasında; onlarla birlikte yaşadıkları belirtilir. İskandinav mitolojisinde devlerin üç farklı çeşidi bulunmaktadır; buz devleri (hrímþursar), ateş devleri (eldjötnar) ve dağ devleri (bergrisar). Dağ devleri ve buz devleri kötücül varlıklardır bu yüzden Thor onlarla birçok kez savaşmak zorunda kalmıştır. Dağ devleri Biförst köprüsünü korumakla görevlidirler.

Viking mitolojisinde diğer bir jötnar grubu olarak karşımıza troller çıkar. İnsanlar ile iyi geçinemeyen troller küçük gruplar halinde dağlarda ve mağaralarda yani ıssız yerlerde yaşarlar. Dişi trollerin kurt doğurduklarına dair bir inanç vardır.

Viking mitolojisinde de cücelerin boyları da aynı devlerde olduğu gibi tartışmalı bir konudur. Eddalar da bazı cücelerin kurtçuk kadar olduğu söylenirken bazı cücelerin ise insan boyutlarında olduğundan bahsedilir. Cüceler genellikle demircilikle bağlantılı olarak yansıtılmıştır. Dağların arasında bulunan kapılarda bekçilik yapan cücelerin yaşam ve ölüm arsında ki sınırı koruduklarına inanılır.

İskandinav Mitolojisi Ragnarok

Viking Mitolojisinde bir kıyamet senaryosu kısmen yoktur. Özetle, Ragnarok miti kıyamet benzeri bir savaşı ifade etmektedir ve kehanete göre bu savaş birçok tanrının ölümüyle sonuçlanacaktır. Savaşla birlikte dünyalarda birçok doğal afet gerçekleşecek, alemler sular ile dolacak ve yaşayan her varlık ölümle burun buruna gelecektir. Ancak kehanet evrenin yok olmasıyla bitmez, bir yok oluş tam anlamıyla yoktur, sağ kalanlardan (bazı kaynaklar da bir dişi bir erkek, bazı kaynaklar da iki tanrı iki insan) yeni bir hayat başlar.

Bu büyük savaşın gelişini haber veren bazı olaylar silsilesi vardır bunlardan ilki Fimbulvetr adı verilen çok soğuk ve uzun bir kışın yaşanacak olmasıdır. Kış o kadar zorlu geçecektir ki canlılar arasında birçok kavga ve nefret baş gösterecektir. Ahlaksal ve toplumsal yıkımlar meydana gelecektir. Daha sonra kurt sürüleri güneşi ve ayı yemeye çalışacak ve gökyüzünde sürekli kurtlardan kaçacaklardır. Bütün bu olayların sonucunda zincirleri kopan hem Kurt Fenrir ve iblis yılan Jormungandr serbest kalır.

Bu büyük savaşın karşı tarafında 3 canlı bulunmaktadır; birincisi Loki’nin çocuklarından iblis yılan Jormungandr’dır. Bu yılan denizin derinliklerinde kıpraşarak karaya doğru ilerlemeye başlayacaktır ve hareketlerinden dolayı hareketlenen deniz Naglfar gemisininyüzmesini sağlayacaktır. Ölülerin tırnaklarından yapılan bu gemide dev Hyrm ve Muspelllebirlikte geminin komutasını üstlenen Loki de bulunmaktadır. Sadece Ragnarok savaşı sırasında yerinden ayrılacak olan yaratık Surt emrindeki ordu ile saldırıya geçecektir. Loki’nin bir diğer çocuğu olan kurt Fenrir de serbest kalmıştır ve saldırıya geçmiştir. Bu kurdun ağzı okadar büyüktür ki ağzını biraz daha açabilse her şeyi biranda yutabileceği söylenmektedir. Savaşın yaklaştıklarını gören Heimdall, Gjallarhorn’u üfleyerek tanrılara haber verir. Freyr ise Surtr ile yaptığı savaşı kaybeder bunun üzerine yıldızlar söner, güneş kararır, denizler yükselir ve alevler arşı sarar. Artık son başlamıştır. Kurt Fenrir Odin’esaldırır ve onu biranda yutar. Babasının öcünü almak isteyen Vidarr kurdu hançeriyle öldürür. Thor ise Jormungandr ile savaşır ve onu öldürmeyi başarır ancak devasa yılan tam öldüğü sırada zehrini fışkırtarak Thor’u öldürür. Geriye sadece Loki ve Heimdall kalacak ve onlarda birbirlerini öldüreceklerdir. Son anlarında her şeyi yok etmenin sevincini yaşayan Loki’yeHeimdall yanıldığını çünkü Yggdrassil’in gövdesinde iki insanın saklı olduğunu ve hayatın onlardan devam edeceğini söyleyecek. Tüm bu kötü olaylar sona erdiğinde altın çağ başlayacak, tarlalar yeşerecek ve hastalıklar son bulacaktır. Bu büyük savaştan sağ kalan iki insan insanlığın yeni ataları olacaklar ve her şey yeniden başlayacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir